OSINT TURK, Türkiye’nin Musul Başkonsolosluğu’na yapılan roketli terör saldırısının ardından, herkesin kullanımına açık kaynakları kullanarak olayın detaylarına indi. Roketin cinsine, düşme açısına, nereden atılmış olabileceğine ve hatta teröristlerin saldırı sonrasında hangi yöne gitmiş olabileceklerine dair bazı bulgulara erişti. İşte tüm bulgular…
NERESİ VURULDU?
Musul’un Başkonsolosluk binamızın konumunu internette bulmak neredeyse imkansız hale getirilmiş.
Bunun kasti olabileceği ihtimalini göz önüne alarak, kötü niyetli insanların işini kolaylaştırmamak adına hassas bilgileri paylaşmıyoruz, fakat olay gecesi internete düşen ve bir araçtan cep telefonu çekildiği belli olan bir fotoğrafı kullanarak vurulan noktayı uydu üzerinde saptadık.
NEYLE VURULDU?
Yerel kaynaklardaki iddialara göre gerçekleştirilen terör saldırısında kullanılan roketler ‘107 mm KATYUŞA’ roketleri. Bu roketler omuzdan veya roketatarlardan atılabiliyor.
Asıl önemli olan ise şu: Katyuşa roketlerinin maksimum menzili ise her şekilde 8,5 kilometreyi geçmiyor.
OLAY YERİNDEKİ DETAY: ‘ÇEMBER DARALIYOR’
Yabancı kaynaklarda, gerçekleştirilen terör saldırısının hemen ardından çekilmiş bir videoda roketin tam olarak düştüğü nokta görünüyor.
Yerdeki saçılma ve patlama izleri radyal olarak simetrik, yani roket oldukça dik düşmüş gibi görünüyor.
Roketlerin düşme açısının bu kadar dik olması, roketlerin maksimum menzilden fırlatılmış olamayacağını gösteriyor.
Roketin, sadece araştırmaya başlayacağımız bölgeyi daha da daraltmasını sağlamak adına, 70 derece ile düştüğünü kabul edersek, roketlerin maksimum menzili yaklaşık olarak %60 daha kısa oluyor. Yani 8,5 km yarıçapındaki çember içinde ilk bakmamız gereken alan aslında 5,1 km yarıçapındaki bölge.
Roketlerin yaklaşık düşme açısını tahmin ederek çemberi 8500m’den (dış çember), tahminen 5100m (+-1000m) (iç çember) olacak şekilde daralttık.
Şimdi de, yine basit tahminlerden yola çıkarak yönünü tahmin edelim. Artık küçülen çemberin içinde kalan tek şehirleşmemiş alan, yeşille taranan alan.
Samanlıkta iğne arayacağımız devasa alanda (yukarıdaki sebeplerden ötürü) ilk incelenmesi gereken bölge; küçük çemberin içinde kalan bu yeşil ile taranmış alan olmalı.
Yeşille taralı alanı bölümlere ayırarak, her bölümün saldırı öncesi ve sonrasına ait olan ve Sentinel-2 uydusunun çektiği fotoğrafları karşılaştırdık. (Kaynak: Sentinelhub, EO Browser)
GİZEMLİ TEKERLEK İZLERİ
Yukarıdaki fotoğrafta aslında ilk bakışta görülmese de, yukarıdaki karşılaştırmada çok ufak bir detay karşımıza çıkıyor. Saldırıdan hemen önce var olmayan bulanık bir tekerlek izi, saldırıdan sonraki gün birden bire karşımıza çıkıyor.
Musul’a giden yolda başlayıp çölün ortasındaki bir noktada birden bire biten bu bulanık çizginin bittiği nokta, menzil olarak tam da olmasını beklediğimiz yerde.
Bu ize aslında bir süredir aşinayız: Ukrayna savaşı sırasında Ukraynalı OSINT araştırmacıları; hem kar üzerinde hem de tarlalarda ağır vasıtaların bıraktığı izleri kullanılarak birliklerin nereye sevk edildiği raporluyor.
Dolayısıyla bunların, ağır bir vasıtanın kum benzeri bir toprakta bıraktığı tekerlek izleri olması fazlaca mümkün.
Bir sebeple yoldan çıkmış ve tekrar yola girecek bir araç, en kısa yolu gitmek için yine bir eğimle yola geri girer ve uydudan bakıldığında tekerlek izleri yolun yanında bir “yay” veya “üçgen” çizer.
Bu örnekte ise tek bir çizgi olduğu görülebiliyor. Yani bu ağır vasıta, geldiği yere geri dönmüş Musul’a devam etmek yerine. Çizginin, yola göre eğimine bakıldığında ise aracın Musul’un dışından, güneybatısından geldiği ve o yöne geri gittiği anlaşılabiliyor.
SONUÇ:
Musul Başkonsolosluğu’na saldırı yapılmasından kısa süre sonraki uydu fotoğraflarında birden var olan, yoldan çıkıp çöle giren; ardından da boş ve belli bir noktaya hiç sapmadan ilerleyen ve aynı yoldan da geldiği yere geri dönen ağır bir aracın izlerini bulduk.
Üstelik bu tekerlek izlerinin bittiği nokta, füzenin düşüş açısına göre tam da tahmin ettiğimiz uzaklıkta ve yönde.
Musul Başkonsoloslumuza yapılan terör saldırısının ardından, herkese açık kaynakları kullanarak yaptığımız bu araştırmadaki bulgularımız sonuçsuz kalmış olsa da, olay yeri incelemesi için başlanması gereken yerlerin başında tekerlek izlerinin bittiği bu noktanın gelmesinin faydalı olacağını düşünüyoruz.
