20 Temmuz 2022’de Kuzey Irak’ın Türkiye sınırındaki bir turistik tesis, havan saldırısına uğramış ve nehirde yüzüp serinlemeye gelen onlarca masum sivil yaşamını yitirmişti. Batı kaynakları, olayın ardından herhangi bir kanıt bulmadan veya soruşturma yapmadan bu insanlık suçunu, sivil hassasiyetiyle ünlü Türk Silahlı Kuvvetleri’ne yıkmaya çalışmıştı. OSINT TURK, herkesin erişimine açık kaynakları kullanarak kendi araştırmasını yürüttü. Türkiye’ye atılmış iftira, açık kaynaklardan elde ettiğimiz kanıtlarla çürüdü.
20 Temmuz 2022‘de, önce sosyal medya, sonra da geleneksel Batı medyası tek bir ağızdan herkesi şoke eden bir yalanı, ne olduğu anlaşılamayan bir videoyla birlikte dünyaya duyurdu: “Türk ordusu Irak’ın kuzeyinde turistik bir bölgedeki bir oteli vurdu. Birçok sivil öldü.”. OSINT TURK olarak, söz konusu iddialar üzerine, herkesin erişebileceği açık kaynakları kullanarak bir soruşturma yaptık.
YABANCI BASIN YANLIŞ FOTOĞRAFLA ALGI YÖNETMEYE ÇALIŞTI
Tesisin konumunu belirlemek çabalarımızın bir parçası olarak, dünya basınında çıkmış ilgili haberlerde kullanılan görselleri geriye doğru ABD, Rus, Çin ve diğer bazı fotoğraf veritabanlarında geriye doğru arattığımızda ilginç bir şey fark ettik.

O günden beri tüm dünyanın kullandığı ‘otelin bombalanması'(!) fotoğrafının 2021 ve 2019’da yazılmış, konu ile ilgisi olmayan başka haberlerde de karşımıza çıktığını gördük: “Türk askeri turistik tesisi vurdu” diyerek yaydıkları fotoğraf en az 4 yıllık ve F-16’lar ile terör kamplarına gerçekleştirilen bir hava saldırısına ait.

Artniyetli olduğunu fark ettiğimiz haber görselleriyle ardından, çekilen videonun gerçekten de yılın o gününde ve saatinde çekilip çekilmediğini kontrol etme ihtiyacı hissettik.
VURULAN YERİ TAM OLARAK SAPTADIK: OTEL DEĞİL
Yaptığımız detaylı uydu ve fotoğraf araştırmaları sonucunda, tentelerin ayırt edici şeklini ve bağlantıları kullanarak, 20 Temmuz 2022’de, Kuzey Irak’ta havan toplarıyla vurulan ve birçok batı kaynağında hala “otel” olarak bahsedilen yerin, Duhok şehrinin kuzeyindeki Zaho‘nun Barkh köyünde bulunan bir şelale yakınındaki, nehir kenarı bir “dinlenme/eğlenme alanı” olduğunu tespit ettik.

Olayın tam olarak yaşandığı yer, nokta atışı olarak hiçbir haber kaynağında belirtilmiyor. Adeta “turistik bölgede vurulan otel” algısını bozmamak için kasten bulanık bırakılmış. Ancak tüm tanımları ve tarifleri karşılayan, fotoğraf ve olaya dair paylaşılan video ile uyuşan sadece tek bir nokta var.

SALDIRIYA DAİR PAYLAŞILAN VİDEONUN DETAYLARI
Videodaki görüntüler ve uydulardan bulduğumuz konumu (ve o alanın başka zamanlarda çekilmiş fotoğrafları) karşılaştırdığımızda ; tentelerin rengi, büyüklüğü, şekli; ve arkadaki dağların uzanışı saptadığımız konum ile tamı tamına uyuşuyor.
3 BOYUTLU OLARAK, VURULAN NOKTADAN ÇEVRE NASIL GÖRÜNÜYOR?
Tespit edilen alandan bakış açısıyla, 4 ana yönün görünüşünün, 3 boyutlu uydu görüntülerini aşağıda inceleyebilirsiniz.
Dağlarla çevrili bu turistik alanın yaklaşık 8 kilometre kuzeyinde kalan Türk sınırı ise ok ile gösterilen dağ zirvesinin arkasında başlıyor. Yani arada sadece 8 kilometre mesafe değil, 8 kilometre boyunca rüzgarlı, yüksek dağlar bulunuyor.



Masum tatilcileri öldürenin, alana düşen “havan topları” olduğu, daha ilk anda Irak makamlarının kendisi tarafından açıklanmıştı. Örtüşen biçimde, OSINT TURK’ün görüşlerini aldığı uzmanların görüşlerine göre (havan yerine) top mermisi kullanılsaydı; enkaz buna pek de benzemezdi.

Görüntülere bakıldığında, tesisin etrafının ne kadar riskli olduğu, bahse konu dinlenme alanına teröristlerin ve diğer kötü niyetli grupların pusu kurmasının veya saldırmasının ne kadar kolay olduğu görülebiliyor.
VİDEODA GÖRÜLEN GÖLGELERİN ANALİZİ
Astronomik veri kayıtları ve trigonometri kullanılarak dünyanın herhangi bir yerinde, herhangi bir gün ve saatte oluşacak “gölge boylarını ve yönlerini” bulabiliyoruz. Bu sayede, özellikle sahte fotoğrafların kullanılmasının ardından, videonun da başka bir zamana ait olup olmadığını kontrol edebiliyoruz.
Bunu yaptığımızda, videonun gerçek olduğunu -yani o gün, o saatte ve o noktada çekildiğini doğruladık.
20 Temmuz 2022 günü, saatler 13:00’ü gösterdiğinde, 4 adet havan mermisinin düştüğü rapor edilen bölgede, vurulma anında çekilen videoyu izlediğimizde bazı detaylar fark ediyoruz.
Tenteleri tutan direğin uzunluğuna ve direğin gölgesinin boyuna baktığımızda, veritabanlarındaki “olması gereken” gölge boyuyla örtüşüyor.

HAVAN TOPLARI TESİSİN “TAM OLARAK” HANGİ NOKTASINA DÜŞTÜ?
Öte yandan, gölgeyi saptadığımızda, insanların, çevreleye kıyasla ilk patlamada nereye doğru baktıklarını ve ikinci patlama yaşandığında ne yöne doğru koştuklarını da çıkarsayabiliyoruz.

Tek başına yeterli olmayan bu metod, uydu görüntülerinde bulunan anomalilerle karşılaştırılarak doğrulanıyor, üstelik uydu görüntülerine yaptığımız yorumu da doğrulamış oluyor.

BİR ADIM GERİ ATIP ELİMİZDEKİ VERİLERLE SAHNEYİ KURALIM
Artık elimizde bir konum ve havan mermilerinin düştüğünü tahmin ettiğimiz alanın verileri mevcut. Bu verileri toparlamak amacıyla 3 boyutlu başka bir harita oluşturduk.
Aşağıda, bahsi geçen bölgede saldırının olduğu sabah Sentinel-2 uydusuyla çekilmiş 3 boyutlu uydu görüntüleri var. Daha iyi anlayabilmek adına elimizdeki gerekli verileri, o sabaha ait bu 3 boyutlu uydu görüntüsünün üzerine ekledik.

İnsanlar dağın arkasını göremeyeceklerini, baktıkları yönü, ve daha sonra kaçtıkları yönün tersini hesaba kattığımızda, isabet alan noktanın turkuazla taralı dar alanın içinde olması gerekiyor.
HAVAN TOPLARININ VURDUĞU NOKTALARIN DOĞRULANMASI
Bu yüzden saldırıdan hemen öncesi ve sonrasının uydu görüntülerini karşılaştırarak bir çeşit doğrulama işareti aradığımız yer de tam olarak burası. Bu hipotezimizi bağımsız verilerle de desteklendiğimizde, isabet alan noktanın bu olduğundan şüphemiz kalmıyor.
SALDIRI ÖNCESİ VE SONRASININ UYDU GÖRÜNTÜLERİNİN KARŞILAŞTIRMASI
2 boyutlu uydu görüntülerinde, daha önce saptadığımız noktada kuru otların bulunduğu yaklaşık 400 metrekarelik alanın yandığını saptadık.
Saldırıdan hemen önce orda olan ama hemen sonra yandığı görülen kuru otların olduğu alan, gölgeleri analiz ettiğimizde bulduğumuz alanla tamı tamına örtüşüyor.
Dolayısıyla artık insanların rastgele bir sebepten o anda oraya bakmış olmaları, veya bu otların tam da o gün başka bir sebepten yanmış olmaları ihtimallerini eliyoruz. Havan mermilerinin bu noktalara düştüğünü bağımsız olarak doğruladık.
Üstelik, vurulan noktanın turistik tesis olarak adlandırdığımız ve altında insanların yüzenlerin çantalarını beklerken dinlendiği tentelerden oluşan yapının kendisi “olmadığını” da görüyoruz. Yapıda herhangi bir hasar veya yangın izine saptamadık.

TESİS DEĞİL, OTOPARK OLARAK DA KULLANILAN YOL VE NEHİRDE YÜZENLER HEDEF ALINDI
Görüntüler detaylı incelendiğinde, havan mermileri ile asıl vurulan noktalar tam olarak insanların girip yüzdüğü nehrin kıyısı ve ailelerin arabalarını park ettikten sonra tesise doğru yürüdükleri kalabalık toprak yol.
Tentelerin altı, sıcak bir yaz günü öğlen saat 13:00’te nispeten insansızdı. Gelen insanların çoğu ya otopark bölgesinde ya da nehirdeydi. İlginçtir ki, vurulan yerler tam da buralar oldu.

Teröristler tarafından, provokasyonu katlamak amacıyla özellikle siviller hedef alınmış gibi görünüyor.
Bu da, amacının “sivil öldürmek ve ses getirmek” olduğu anlaşılan saldırganların; durumu detaylı olarak izleyebildiklerini gösteriyor. Yani saldırganlar çok da uzakta olmamalı.
HAVAN SALDIRISI NEREDEN GELMİŞ OLABİLİR?
Peki, tüm bu verilere rağmen bakalım: Havan atışının Türkiye’den yapılmış olması, matematiksel ve fiziksel olarak mümkün mü?
Savunma Sanayii Başkanlığı’nın envanter katoloğuna baktığımızda ise en uzun menzilli havan mermimizin menzilinin 8 kilometre olduğunu görüyoruz.

Vurulan noktanın etrafında 8 kilometre yarıçapında bir çember çizildiğinde, menzilin Türk sınırına ‘ancak’ değebildiğini görüyoruz. Menzilin Türkiye sınırı ile tek kesişim kümesi ise yukarıda, alandan 4 yönün gösterildiği bölümde hem gösterildiği hem de bahsedildiği gibi, sınırımızda bulunan bir dağın Kuzey Irak’a bakan uçurumundan ibaret.

Vurulan yerin noktasallığı ve 8 kilometre hiç sapmayacak bir havan mermisinin olmayışı sebebiyle bu saldırıyı, diğer tüm verilere ek olarak, Türkiye’nin yapmasının fiziksel olarak imkansız olduğu görülüyor.
Atışın çok daha yakından yapılmış olması senaryosu ise diğerinin aksine mümkün ve çok daha akla yatkın.
TESİSİ VURAN HAVAN TOPLARI NEREDEN ATILDI?
Havanların Türkiye’den atılmış olmasının imkansız olduğunu yukarıda gösterdik. Peki nereden atıldığı konusunda herhangi bir ipucu bulunabilir mi?
Öncelikle, atılan şeyin havan mermisi olduğunu biliyoruz. Dolayısıyla, her kim attıysa bunu 8 kilometre yarıçapındaki bir çemberin içinden atmış olmalı.
Vurulan tesisten biraz uzaklaşıp, daha yüksekten uydu fotoğrafları çekip, herhangi bir tuhalık, bir anomali olup olmadığını kontrol ettik.
İlk bakışta bir şey bulunamasa da uydu görüntülerine bazı filtreler uygulayıp tekrar karşılaştırdığımızda tuhaf bir bulguyla karşılaşıyoruz: İkinci bir siyah leke.

(Yukarıda) İlk fotoğraf 20 Temmuz 2022’ye ait. Saldırı olmadan hemen önce.
İkinci fotoğraf ise 23 Temmuz 2022’ye ait. Saldırıdan hemen sonra çekilen bu görüntüde iki adet siyah leke görünüyor.
Solda (vurulan tesis) ve sağda (?) siyahımsı iki lekenin oluştuğu, yukarıdaki karşılaştırmalı GIF’te daha iyi anlaşılıyor.
AYNI ANDA YANMAYA BAŞLAYAN İKİ ALAN
Bu siyah lekeler o alanda otların yanmış olduğunu gösteriyor. Hem de aynı anda.
Şüpheli bölgeye odaklanarak saldırıdan sonra çekilmiş ve filtre uygulanmış Sentinel-2 uydu görüntülerini 3 boyutlu hale getirdik.

Bu sayede bu noktanın bakış açısından vurulan tesis nasıl görünüyor, birbirlerinin konumları ile ilişkisi nedir gibi soruları yanıtlamaya çalıştık.

Duhok’ta vurulan tesis ile aynı anda yanmaya başlayan ve aynı anda sönen bu alan, tesisin görüş açısında değil. Yani iki bölge de birbirini göremiyor. Ancak bir gözcü tarafından detaylı ve canlı olarak izlenebilecek mesafede.
Bu iki bölge birbirine sadece 2,5 kilometre uzaklıkta. Yani nokta atışı bir havan saldırısı yapılabilecek menzilde.

Teröristlerin, Temmuz ayında, kuru otların arasından, sıcak bir yaz gününün en sıcak saatte havan atışı yapmış olduğunu kabul ederek; bu bölgeden saldırı gerçekleştirmiş ve saldırı sırasında bulundukları bölgede yangın çıkarmış olmaları ihtimali zayıf bir ihtimal değil.

O gün orada her ne olduysa, bu şüpheli alan ile ilgisi olabileceği kanaatindeyiz. Türkiye’ye atılan iftiranın katilleri, muhtemelen o gün bu noktadalardı.