Şuşa Hapishanesi’ndeki toplu mezarın uydu analizi: “Tanıdık” aktörler

Şuşa Hapishanesi’ndeki toplu mezarın uydu analizi: “Tanıdık” aktörler

Azerbaycan ordusunun İkinci Karabağ Savaşı’nın sona ermesinden yalnızca iki gün önce özgürlüğüne kavuşturduğu Şuşa şehri, genellikle doğal güzellikleri ve tarihi dokusu ile hatırlanıyordu. Ancak bu durum, Şuşa Hapishanesi’nin fosseptik çukuru olarak da kullanılan bahçelerinden birinin sol tarafında 1-15 Ağustos 2023 arasında gerçekleştirilen kazı ile sonsuza kadar değişti. Ortaya çıkan dehşet, OSINT TURK araştırmacılarını harekete geçirdi. İlk kez ortaya koyduğumuz bulgular ise Türkiye, Azerbaycan ve hatta Ermenistan için bile düşünülenden daha da vahim bir tablo çiziyor…


Karabağ’ın kültür başkenti Şuşa’nın korku filmlerini sönük bırakacak hapishanesi; 1848 yılında Çarlık Rusya’sı tarafından kuruldu. Daha sonra Sovyetler tarafından kapalı cezaevi olarak kullanıldı. Hapishane, daha sonra, şehrin geri kalanıyla birlikte, 1992’de Ermenistan tarafından işgal edildi.

Image Not Found
Image Not Found
Image Not Found

Şuşa Hapishanesi: Ermeni faşizmi, PKK ve işkence

O günden, kurtarıldığı 8 Kasım 2020’ye kadar bu duvarlar arasında yaşananlar ise en sağlıklı insanın bile psikolojisini bozabilecek türden.

Vahşete tanıklık edenler anlatıyor: Şuşa Hapishanesi, Ermeni faşizmi, PKK, işkence ve ölüm

Vahşetin tanıklarından biri olan Rusya vatandaşı Azerbaycan Türkü D. Askerov, 1 Ocak 2021’de yayınlanmış ifadelerinde kullandığı şu cümleler özellikle dikkat çekiyor: “Güliyev’e de işkence ediyorlardı. Bana da ediyorlardı. (…) Galtsian işkence etti. (…) Göstermelik bir mahkeme yaptılar. (…) PKK’lıların hapishanede Kürtçe konuştuğunu duyuyordum. (…)”

AzTV’nin 4 Haziran 2023’te, kazılar başlamadan 70 gün önce yayınladığı ve tanıkların ağzından yaşanan dehşeti anlatıldığı bir YouTube videosunda, olaylara 1993 yılında tanık olan bir başkası ise, “Her gün 4-5 kişi ölürdü. Onları bize sürükletirlerdi. Hapishaneden çıkarır ve bu bahçeye sürükletirlerdi. Ölenlerden birazını o deliğe birazını bu deliğe bastırarak içine atarlardı. Hamile kadınların karnını bile yardılarifadelerini kullanıyor.

Azerbaycan Savaş Tutsakları, Esirleri ve Kayıp Kişilerle İlgili Devlet Komisyonu temsilcisi Zaur İsmayilov ise Azerbaycan medyasına yaptığı açıklamada yaşanan zalimliğin boyutlarını biraz daha ortaya koyuyor: “Ortaya çıkan en az 6 cesedin midesinden çiviler çıktı.”

Azerbaycan Askeri Savcılar Ofisi Özel Soruşturmalar Departmanı temsilcisi Emil Taghiyev ise “esirlerin üzerine köpeklerin saldırtıldığını” ve bazı insanların “canlı halde domuzlara yem edildiğini” bildiriyor.

Açık kaynak verilerini kullanarak, bahse konu işkencelere konu olan Şuşa Hapishanesi’ne ve toplu mezarın bulunduğu alanda yaşananlara daha önce bakılmamış yönlerden baktık.

Duvarlardaki kırıkların anlattıkları

Öncelikle, toplu mezarları içeren haber videolarında, kadraja takılan “duvar kırıkları” dikkat çekiyor. Yaptığımız uydu incelemesinde savaşın bittiği 10 Kasım 2020’den yaklaşık 4 ay sonra bile sağlam olduğunu saptadığımız hapishane duvarları, savaş bittikten çok sonra hedef alınmış gibi görünüyor.

Üstelik, yaptığımız araştırmalara göre hapishanede hedef olduğunu gördüğümüz duvarların yönü; Azerbaycan ordusunun şehre giriş yönünün “ters” yönünde kalıyor.

Videolarda, hapishanede görülen hasarlar, sanılanın aksine, şehrin kurtarılması sırasında Azerbaycan tarafından verilmedi; duvarlardaki o kırıklar ve çatılardaki delikler Şuşa’dan Hankendi’ye kaçan Ermeni ordusunun ve istihbaratının, savaştan aylar sonra bile hala gerçekleştirdiği “kabullenememe” atışlarının bir anısı.

Toplu mezarın hapishanenin içindeki konumu

Şuşa Hapishanesi’ne ait yıllar içinde çekilmiş, izlediğimiz tüm haberleri, drone videolarını, çeşitli uydu veritabanlarındaki fotoğraflarla birleştirdiğimizde bahse konu alanın neresi olduğu anlaşılabiliyor.

Image Not Found
Image Not Found
Image Not Found
Image Not Found

Aşağıdaki görüntülerde, arkasında başka bir şey olmadığı görülen ve 2 adet mermi isabet etmiş duvara, gözcü kulesi ile birlikte dikkat edildiğinde hapishanenin neresine bakmamız gerektiği ortaya çıkıyor.

Image Not Found
Image Not Found
Image Not Found

3 tarafı duvarlarla çevrili, bahçe benzeri bölümlerden hangisinde olduğunu, haber videolarında görülen “duvar kırığı” sayısından anlayabiliyoruz.

Bulunan naaşlar, bu bahçenin duvarında, “soldaki” kırığın hemen önünden başlayıp, bahçenin sol duvarına kadar devam ediyor.

Bu sayede toplu mezarın tam olarak nerede olduğu sorusuna cevap verebiliyoruz. (Burası hapishanenin sivil yerleşimlerden ve gözlerden “en uzak” noktası.)

Image Not Found

Bulduğumuz bu detaylı koordinatları kullanarak bahçenin toplu mezar bulunan kısmının geçmiş uydu görüntülerini inceledik. Bazı kritik tarihlerde, “tam da naaşların çıkarıldığı” bu noktada bazı anomaliler olduğunu fark ettik, ve bağımsız yöntemlerle doğruladık.

17 Temmuz – 27 Temmuz 2020: Bitki örtüsü ortadan kalkmış

Sentinel-2 uydusu aracılığıyla, hapishaneye dair elde ettiğimiz NDVI’a (Normalized Difference Vegetation Index) göre; söz konusu bahçedeki bitki örtüsü 17 Temmuz 2020 ila 27 Temmuz arasında bir yerlerde ortadan kaybolmuş. Bu, bahçede kazı yapıldığının bir göstergesi.

Aradaki 10 gün içinde kuraklığa ve yaz mevsiminin ilerlemesine bağlı bitki örtüsü yok olma oranını hapishanenin dışındaki örneklerle karşılaştırdığımızda, bitki örtüsünün ortadan kaybolmasının mevsimsel olmadığını da doğruluyoruz.

Image Not Found

5 Ağustos 2020: Tam da toplu mezarın olduğu alan kazılmış

5 Ağustos 2020 tarihli uydu fotoğrafında, kazıda gördüğümüz üzere toprağın içinin rengi ile uyuşan, ve tam da toplu mezarın bulunduğu alanda bir leke göze çarpıyor. Sebebine dair kesin konuşmak mümkün olmasa da, en azından, şimdilerde tam da toplu mezar bulunan alanda; İkinci Karabağ Savaşı başlamadan önce, ve hatta 5 Ağustos 2020’den önce kazı yapıldığını görebiliyoruz.

Image Not Found

Bu veri, yukarıdaki Sentinel-2 uydusundan aldığımız NDVI (Normalized Difference Vegetation Index) verileri ile karşılaştığında tam olarak örtüşüyor.

17 Ekim 2020: Toplu mezarın tam sınırında beliren çizgi

17 Ekim 2020’ye ait uydu fotoğrafında bir çizgi dikkat çekiyor. Adeta aha sonra, bugünlerde bulunacak olan toplu mezarın bulunduğu alanın sınır çizgisini belirleyen ve daha önce (daha sonra da) görünmeyen biz çizgi görülebiliyor.

Image Not Found

Bahçedeki bitki yoğunluğu orantısızlığı

Daha önceki anomalilerle birlikte düşünüldüğünde, daha da acı bir gösterge ile karşılaşıyoruz. Belgelediğimiz değişimlerin yaşandığı tarihlerin ardından, daha önce hiçbir zamanda saptayamadığımız başka bir değişim yaşanmaya başlıyor.

Toplu mezarların bulunduğu alan, savaştan sonra, “bahçenin diğer kısmına kıyasla” gözle görülebilir anlamda daha fazla bitki örtüsüne sahip. Bunun sebebi, bahçenin o bölümündeki organik madde yoğunluğunun diğer bölüme göre daha fazla olması.

Image Not Found

İkinci Karabağ Savaşı öncesinden sonrasına adım adım toplu mezarın gelişimi

3 Nisan 2020 gününden 11 Eylül 2021 gününe kadar bu bahçenin uydu görüntülerini ve bulgularımızı aşağıdaki GIF’te adım adım izleyebilirsiniz.

Image Not Found

Sorumlular Ermeni Derin Devleti mi?

Saptadığımız zaman aralıklarında ve Şuşa Muharebesi’nde Şuşa’dan ve orada yaşananlardan sorumlu olan kişileri araştırırken; bu süreçte şehirde 4 adet komutanın olduğunu öğrendik.

Ohanyan

Bunlardan ilki, Seyran Ohanyan. Kendisi zaten daha önceden soykırımla suçlanıyor ve Azerbaycan’ın uluslararası arananlar listesinde.

Üstelik Ohanyan, savaştan önce, 2019 yılında Ermenistan’da anayasal düzeni ortaya kaldırmak suçundan tutuklandı. Şuşa Muharebesinde savaşmak için Şuşa’ya gitmiş ve savaşmış. Ancak bunu inkar ediyor. Kendisini “Sadece 16 kişilik bir ekibe liderlik ettim.” diyerek savunuyor. Şu anda meclisteki Armenia Alliance (Ermenistan İttifakı) isimli muhalif ve aşırı sağcı ittifakın lideri. Daha önce 5. tümene komuta etti.

Ek: 5. Tümen

Savaştan sonra komutanı değişen söz konusu 5. tümen, 2021’deki Ermenistan darbe girişiminde kritik rol üstlendi. Darbe sırasında 5. tümene komuta eden kişi, bugün hala görevinden alınmadı ve makamında.

5. tümenin söz konusu komutanın eşinin ise bir medya kuruluşu var. Ermeni propagandası yapmakla görevli olduğu anlaşılan komutanın eşi, aynı zamanda gençlere ve öğretmenlere “eğitim” veriyor. Kendisinin ise “askeri eğitime” ilgisi olduğunu öğrendik.

Image Not Found

İlginç başka bir nokta ise, 5. tümenin komutanının eşinin medya kuruluşunun ABD’nin örtülü operasyonları için kullandığı bilinen USAID tarafından fonlanıyor olması.

Image Not Found

Üstelik kızı da propaganda filmleri çekiyor ve Ermeni diasporası ile ilgili kuruluşlarla ilişki içinde görünüyor.

Image Not Found

Vanetsyan

İkincisi ise Artur Vanetsyan. Kendisi eski Ermeni istihbaratı başkanı. Şuşa savaşı sırasında bölgedeki sorumlulardan biriydi. Savaştan sonra, 2021’de yaşanan darbe girişiminde Ermenistan Başbakanı Nikol Paşinyan’a suikast planladığı ortaya çıktı.

Kyramyan

Sorumlulardan üçüncüsü ise Argisti Kyramyan. Kendisi savaş sırasında Ermeni istihbaratının başkanıydı. Savaştan sonra ise, ironik biçimde, “Soruşturma Komitesi Başkanı” oldu. Kendisine, her ne yaptıysa, sözde Karabağ Cumhuriyeti tarafından; 2 günde kaybettikleri Şuşa’daki başarılarından dolayı “cesaret madalyası” takdim edildi.

Avagyan

Ele aldığımız dönemde bölgede bulunan son isim ise, muharebede ölen Hovhannes Avagyan. Avagyan, Rusya’da askeri eğitim görmüş ve üniversite okumuş biriydi. Kendisi hakkında bulduğumuz bilgilerden çok, bilgileri veren kuruluş ilgimizi çekti.

YouTube üzerinde 1 ay önce yüklenmiş ve sadece yaklaşık 100 kere izlenmiş bir video bulduk. Videonun ismi şu: “Batı Ermenistan’ın Evlatları: Hovhannes Avagyan”. Videoda kendisinin hayatına kısaca yer veriliyor. Ancak videoyu paylaşan kanal, “haber” sunuyor, ciddi oranda takip ediliyor ve ismi “Batı Ermenistan Devlet Televizyonu”. Türkçe haber sunan bu kanal, sözde kendi bağımsızlığını ilan ettikleri ve Batı Ermenistan dedikleri bizim Doğu Anadolu’muzun “devlet kanalı” olduğunu iddia ediyor.

Sonuç

17 sivilin işkence görmüş naaşlarının çıktığı ve direkt olarak Ermenistan Adalet Bakanı’nın atamasıyla göreve gelen hapishane müdürünün sorumluluğu altındaki bahçenin üzerinde yaşanan, ortaya koyduklarımız dahil her türlü açıklanamayan değişim; bir yanıtı hak ediyor.

Coğrafyamızın tarihindeki bir çok kara leke gibi, bulunan toplu mezarları araştırdıkça yine ABD, PKK, Ermeni terörü ve darbe girişimlerine kadar birçok farklı tanıdık yüzle karşılaştık. Bölgemizdeki her konu gibi, ortaya çıkarılan bu mezarlar aynı zamanda Türkiye ile de ilgili noktalardan geçmekte ve derin bir önem taşımakta.

Written by:

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Tüm Hakları Saklıdır © 2023 | OSINT TURK Durumsal Farkındalık ve Araştırma | "Türkiye'nin kanıt sığınağı!" | OSINT Akademisi | İnteraktif Dünya Kriz Haritası